Yabancı ülkelerde yatırım yapmak isteyen iş çevrelerine yönelik olan Dünya Bankası İş Ortamı Raporları ( Doing Business), 2003 yılından beri düzenli olarak yayımlanmakta ve ülkelerin yatırım ortamları 10 alt başlık altında kıyaslamalı olarak değerlendirilmektedir. Bu raporların on beşincisi 31 Ekim 2017 tarihinde yayımlanmıştır. Raporda yapılan değerlendirme neticesinde Türkiye 190 ülke içinde “İş Yapma Kolaylığı Endeksi” sıralamasında 60. Sırada yer almıştır.
Başbakanlığın talimatı üzerine, Türkiye’nin 2018 yılında yayımlanacak Dünya Bankası Raporunda daha üst sırala yükselebilmesi için yapılması gereken mevzuat değişikliklerinin bu konuda ilk sıralarda bulunan ülkelerin yasal düzenlemelerinden de yararlanılarak oluşturulması amacıyla harekete geçilmiş ve Ekonomi Bakanlığına bağlı olarak kurulmuş bulunan Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu’nun eşgüdümü altında çalışmalara başlamıştır. Bu çalışmalar çerçevesinde Adalet Bakanlığı, iflas ve konkordatı hukuku alanınıda Dünya Bankası tarafından özel önem atfededilen bazı hususları süratle gerekli düzeltme ve iyileştirmeleri yapmakla görevlendirilmiş; bu çalışamlanın 31 Aralık 2017 tarihine kadar tamamlanıp bitirilmesi öngörülmüştür. Ve bu çerçeveden 2018 yılı Mart ayında 7101 Sayılı Kanunun ile konkordato konusunda ciddi düzenlemeler yapılmış ve bu kanun yürürlüğe girmiştir.
Konkordato düzenlemesi İcra ve İflas Kanunu’nun 285 ve devamı maddelerinde kendine yer bulmaktadır. Buna göre; “Borçlarını, VADESİ GELDİĞİ HÂLDE ÖDEYEMEYEN veya VADESİNDE ÖDEYEMEME TEHLİKESİ ALTINDA BULUNAN herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir.” Denilemktedir. Madde metninde de anlaşılacğaı üzere mali yapısı bozulan ticari işletmenin vadesi gelmiş borçlarını ödeyememesi veya vadesi gelmediği halde söz konusu borç muacel hale geldiğinde ödeyememe riski söz konusuysa konkordato talebi söz konusu olmaktadır. Konkordato talebi için görevli mahkeme, ticari işletme iflas hükümlerine tabi değilse ise Asliye Ticaret Mahkemeleridir.
Konkordato talebinde bulunmak için, kanun bazı belgelerin talebin içine eklenmesini ön koşul olarak kabul etmiştir. Buna göre;
“Borçlu, konkordato talebine aşağıdaki belgeleri ekler.
- a) Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesi.
- b) Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler; borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden ise Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin e-defter berat bilgileri, borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ait olup defter değerlerini içeren listeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler.
- c) Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste.
- d) Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo.
- e) Sermaye Piyasası Kurulu veya Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu gösteren finansal analiz raporları ile dayanakları. Şu kadar ki bu şart 3/6/2011 tarihli ve 635 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 28 inci maddesi kapsamında küçük işletmeler bakımından uygulanmaz.
Bu madde uyarınca sunulan malî tabloların tarihi, başvuru tarihinden en fazla kırk beş gün önce olabilir.
Borçlu, konkordato sürecinde mahkeme veya komiser tarafından istenebilecek diğer belge ve kayıtları da ibraz etmek zorundadır.”
Asliye Ticaret Mahkemesine, yukarıda sayılı belgelerin eksiksiz sunulması akabinde yetkili ve görevli mahkeme dehal geçici mühlet verir ve borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır. Geçici mühletle beraber konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının takibi için geçicic konkordato komiseri görevlendirilir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser görevlendirilebilir.
Geçici mühlet 3 (üç) aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez. Önlemle belirtmek gerekir ki; geçici tedbire karşı alacaklılar veya üçüncü kişiler KANUN YOLUNA başvuramaz. Karar kesindir ve derhal uygulanır.
Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Mahkemece geçici mühlet kararı, ticaret sicili gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunur ve derhâl tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen yerlere bildirilir. İlanda ayrıca alacaklıların, ilândan itibaren yedi günlük kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri belirtilir.
Bütün bu hukuki müesselerden sonra, mahkeme kesin mühlet içindeki kararını geçici mühlet içinde verir. Kesin mühlet hakkında bir karar verilebilmesi için, mahkeme borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet eder. Geçici komiser, duruşmadan önce yazılı raporunu sunar ve mahkemece gerekli görülürse, beyanı alınmak üzere duruşmada hazır bulunur. Mahkeme yapacağı değerlendirmede, itiraz eden alacaklıların dilekçelerinde ileri sürdükleri itiraz sebeplerini de dikkate alır. Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Bu kararla birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar verir ve dosyayı komisere tevdi eder.
İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
- a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
- b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
- c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa.
- d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.
İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir.
Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.
Kesin mühlet içinde alacaklılar bakımından ise bazı sonuçlar ortaya çıkar. Buna göre; Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.
Mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez.
Konkordato tasdik edilmezse mahkeme konkordato talebinin reddine karar verir ve bu karar 288 inci madde uyarınca ilân edilerek ilgili yerlere bildirilir. Borçlunun iflâsa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflâs sebeplerinden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme, borçlunun iflâsına resen karar verir. Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.
Av. Çağlar ÇARKACI
Eskişehir Sanayi Odası Vekili