Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan ihracat rakamlarını değerlendirdi. Merkezi Eskişehir’de olan firmaların 2023 Ocak ayında 105,2 milyon dolar ihracat yaptığını ve Eskişehir ihracatının yılın ilk ayında önemli artış sağladığını belirten Kesikbaş, “TİM tarafından açıklanan verilere göre, Eskişehir ihracat rakamı ocak ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artış gösterdi. Üreten ve değer yaratan tüm sanayicilerimizi ve çalışanlarımızı sürdürdükleri bu başarı ivmesinden dolayı tebrik ediyorum” dedi.
Eskişehir’in Ocak 2022 dönemine göre 12,9 milyon dolar daha fazla ihracat yaptığını ifade eden Kesikbaş, “Geçtiğimiz yılın aynı döneminde ihracatımız 92,3 milyon dolar seviyelerindeydi. Bu yıl ise ocak ayında 105,2 milyon dolara ulaştık. En yoğun ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler ise ABD, Fransa ve Almanya oldu” diye konuştu.
Cumhuriyet’in 100. Yılında Hedeflerimiz Daha Büyük
TİM tarafından açıklanan rakamlara göre ülkemiz en yüksek ocak ayı ihracat değerine ulaştığını belirten Kesikbaş, Ocak ayında ihracatının, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 10,4 artışla 19,4 milyar dolar olduğunu belirtti.
ESO Başkanı Kesikbaş, “İhracatta yaptığı hamlelerin meyvelerini toplamaya başlayan Türkiye, yoluna yeni ve daha büyük hedeflerle devam ediyor. Pandemi dönemi ve geçen yıl tedarik zincirinde ve hammadde konusunda yaşanan sıkıntıların da hafiflemesiyle Cumhuriyetimizin 100. Yılında hem Türkiye hem de Eskişehir olarak ihracatta önemli hedeflerimiz var. Bu hedeflerin tutması ve büyümesi için sanayicimiz gerekli alanlarda destek talebini devam ettiriyor” yorumunda bulundu.
Alternatif Pazarlara Yönelmeliyiz
İhracatta sergilenen performans kadar yüksek ithalat nedenli oluşan cari açığa da dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Kesikbaş, “İthalat Ocak’ta 33,7 milyar dolar oldu. Açıklanan rakamlarla birlikte ocak ayı dış ticaret açığı 14,3 milyar dolar ile rekor seviyeye yükseldi. Diğer taraftan gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerdeki PMI verilerinin hala istenilen seviyelerde olmadığını, küresel çapta bir ekonomik daralma riskinin masada durduğunu da görmemiz gerekiyor. Avrupa pazarını kaybetmeden alternatif pazarları da ciddi şekilde değerlendirmeliyiz” dedi.