Marketlerde satılan naylon poşetlerin yeni yıl itibariyle paralı olacağını hatırlatan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Geri dönüşümü zor ve doğaya zararlı naylon poşetler yeni yıl itibariyle ücretli satılacak. Naylon poşetlerin ham maddesi petrol türevi olduğu için bu uygulamayla 1 milyar doların üzerinde bir cari açığın önlenmesine de yardımcı olunacak. Bu alışkanlığımızdan şimdiden vazgeçmeye başlamalıyız. Yeni yıla kadar yavaş yavaş kese kâğıdı, file ve bez torba kullanımı yaygınlaşmalı” dedi.
Geri dönüşümü zor olan plastik poşetlerin çevreye zararının büyük boyutlarda olduğunu vurgulayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Naylon poşetlerin doğamıza ne kadar ciddi boyutlarda zarar verdiği ortada. Denizlere, doğada çevreye ve hayvanların yaşamına zarar veriyor. Balıklar, kaplumbağalar, denizanaları gibi denizlerde yaşayan tüm canlılarla birlikte ormanlarda yaşayan tüm canlılar bu atıklara dolanarak hayatını kaybediyor. Bunun kullanımını azaltmak için 1 Ocak 2019 tarihi itibariyle uygulamaya başlanacak olan naylon poşetlerin cüzi bir miktar ile para ile satılmasını destekliyoruz. Bu durum hem kullanımı azaltacak hem de çevreye verilen zararı en aza indirecek” diye söyledi.
“Bez ve file çanta kullanmak için yılbaşı beklenmemeli”
File, bez torba ve kese kâğıdı gibi çantaları günlük hayatımıza şimdiden kullanmaya başlamamız gerektiğine dikkati çeken Palandöken, “Naylon poşetleri hayatımızdan tamamen çıkartmaya en kısa sürede başlamalıyız. Bunun için marketlerde para ile satılması beklenmemeli. Şimdiden alışverişe çıkarken yanımızda file, kese kâğıdı, bez torba vs. taşımalıyız. Yanımızda yoksa bir defaya mahsus olmak üzere bu file, bez torba gibi ürünler işletmeler tarafından müşterilere hediye edilmeli. File ve bez torbadan işletmeler haksız kazanç elde etme yoluna gitmemelidirler. Yıl içerisinde naylon poşet için yaptıkları harcamayı bez torba ve file içinde rahatça yapabilirler. Bunun için ek bir ücrete gerek yoktur. Bu tür file ve bez torbaları sadece alışverişe çıkarken değil normal zamanda da yanımızda bulunması gerekir. Üzerinde yaşadığımız bu dünya ve bu ülke bizim. Onu kirletmek demek geleceğimizi kirletmek demektir. Torunlarımızı, onların torunlarını düşünmemek demektir. Ne kadar kısa sürede bunu alışkanlık haline getirirsek o kadar sağlığımız bakımından kârdır. Bu konuda duyarlılık oluşturmak, komşumuzu akrabamızı da uyarmak gerekiyor. Ülke olarak bu dönüşüm bilincine kavuşmamız başta ekonomimize, doğamıza ve sağlığımıza da olumlu geri dönecektir” şeklinde konuştu.