Sizin biraz tanıyabilir miyiz?
Adım, Özlem GÜNAYDIN. Evliyim, iki çocuğum var: Oğlum yirmi dört, kızım on altı yaşında. Yaklaşık yirmi dört yıldır mobilya sektöründeyim. Grafik tasarımı eğitimi aldım ancak şartlar ve dönem bizi mobilya sektörüne yöneltti. Bu sektörde de yirmi dört yıldır çizgimizi bozmadan hizmet vermeye devam ediyoruz.
İş hayatınız ne zaman ve nasıl başladı?
Babamın vefatıyla birlikte bu sektörde çalışmaya başladım. Kız kardeşim babamla birlikte çalışıyordu, ben İstanbul’da yaşıyordum. Babamı kaybettikten sonra bu işi devam ettirme kararı alınca 1 Temmuz 2002 yılından bugüne bu sektördeyim.
Faaliyet gösterdiğiniz sektörden biraz bahseder misiniz?
Grafik tasarım eğitimimizin getirdiği bakış açısını eşimle birlikte kullanmaya başladık. Rahmetli babam da çok kaliteli mobilyalar yapardı. Bu sektörde herkesin bildiği bir isim Kenan YENİ. Babamın kaliteli mobilya üretmesi ile bizim tasarımlarımızı birleştirip üretimimize devam ediyoruz.
Size göre sanayide kadın olmanın eksi ve artıları nelerdir?
Kadınlar, her yerde her sektörde adlarını daha iyi duyurmaya başladılar. Bu işe başladığımız dönemde sanayide kadın sayısı oldukça azdı, bizim oradaki varlığımız tuhaf karşılanırdı. Hayallerimizi gerçekleştirmek için her gün işyerimize gidiyorduk, hayallerimizden bahsettiğimizde de erkekler bize bıyıkaltından gülüyordu. Ancak biz hayallerimizden hiç vazgeçmedik, inancımızı kaybetmedik ve bugünlerimize geldik.
İş hayatında genel olarak karşılaştığınız zorluklar neler?
En zorlandığım kısım insan yönetimi. Çalışmayı çok seviyorum, hiçbir iş bana angarya gelmiyor ancak insan ilişkilerini yönetmek, insanları buraya bağlamak ve birlikte bir şeyler üretebileceğimize inandırmak dünyanın en zor işi. Bunun üstesinden gelmeyi de zamanla öğreniyorsunuz. Biz çalışanlarımızın buraya severek ve isteyerek gelmesine önem veriyoruz, bunu da en iyi şekilde sağlamaya çalışıyoruz.
Sizi başarı için motive eden bir şey var mı? Bu konuda mottonuz nedir?
Başarının tadını alınca yaptığınız işe daha da motive oluyorsunuz. Koyduğunuz hedeflere birer birer ulaşınca motive oluyorsunuz ve ekip arkadaşlarıyla bir ruh yakaladığınızda çok motive oluyorsunuz.
Eskişehir sanayisinin geldiği konumu nasıl görüyorsunuz?
Eskişehir sanayisi çok yol kat etti. Kendi firmamız adına konuşacak olursam tedarikçilerimize ulaşmamız kolaylaştı, nitelikli iş gücü sayısı oldukça arttı. Eskişehir sanayisi doğru bir ivme kazandı. Son zamanlarda İstanbul’un nüfusunun oldukça artması ve olası bir deprem riski nedeniyle şehirden uzaklaşmak isteyen birçok kişi, Eskişehir’in sanayisine büyük katkı sağladı.
Sanayi dünyasında geçmiş dönem koşulları mı, bugünün koşulları mı daha iyi?
Bu işe başladığımız dönemdeki koşullar bugüne kıyasla daha rahattı ancak biz iş konusunda tecrübemiz az olduğu için biz çok zorlanıyorduk. Şimdi bunu daha iyi gözlemliyorum. Bugünkü tecrübem ve birikimim o zaman olsaydı o günkü koşulları daha iyi değerlendirirdim. Şimdi hem ülkemizin hem de dünyanın ekonomik koşulları daha zor, o yıllara göre kârlılık çok daha düşük.
İş hayatı dışında neler yapıyorsunuz, kendinize zaman ayırabilir musunuz?
Birçok sivil toplum kuruluşunda görev alıyorum. Edindiğim tecrübeleri, özellikle kadın girişimcilere aktarmaya özen gösteriyorum, o kadınların hayatlarına dokunmak istiyorum. Bunun yolu da eğitimden geçiyor. Eğitime çok önem veriyorum. Sivil toplum projelerinde de buna dikkat ediyoruz. Ülkemizin aydınlık geleceği için eğitim şart. Bu doğrultuda herkese ulaşmak için elimden geleni yapıyorum, bu bana çok keyif veriyor. Bu işin maddi bir getirisi yok ancak deneyimlerimi paylaştığım insanların yüzündeki gülümsemeyi görmek, burs verdiğimiz öğrencilerimizden güzel dönütler görmek bana paha biçilmez bir mutluluk veriyor. Ayrıca spor yapmaktan çok hoşlanıyorum. Yüzmeyi seviyorum. Her gün muhakkak kitap okuyorum.
Sektörde bulunan kadınlara ve girişimci olmak isteyenlere ne tür tavsiyeleriniz olur?
Sabırlı olmalarını sebat etmelerini tavsiye edebilirim. İşten işe atlamanın bilgi, deneyim ve zaman kaybı olduğunu düşünüyorum. O yüzden sebat etmek çok önemli. İnsanların kendilerini keşfetmeleri de çok önemli. Nelere yeteneklerinin, ilgilerinin, sevgilerinin olduğunu bilmeleri gerekiyor. Sevdiğiniz, keyif aldığınız ve hobiniz olan bir işi meslek hâline getirdiğiniz zaman daha da başarılı oluyorsunuz.
Sanayici olmasaydınız hangi mesleği yapmak isterdiniz?
Endüstri mühendisliğini kendime yakın görüyorum, açıkçası. Kendimi de bu yönde geliştirip işletmeme daha yararlı olmaya çalışıyorum.
Bugüne kadar fırsat bulamadığınız ama mutlaka gerçekleştireceğim dediğiniz bir hayaliniz var mı?
Evet, dünyayı gezmek istiyorum. Gezmenin insanlara çok şeyler kattığını düşünüyorum. Dünyayı olabildiğince çok gezmek istiyorum. Bir seyahat defteri tutuyorum. Gezdiğim yerleri tarih ve saat tutarak hatta zaman zaman resim çizerek kaydederim.