Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM), 2026’da yürürlüğe girdiğinde Türkiye’nin AB’ye ihracat yapan sektörlerini doğrudan etkileyecek. Özellikle demir-çelik, alüminyum ve çimento gibi yüksek karbon salımı yapan ürünler için ek maliyetler gündeme gelecek. Bu durum, Türkiye’nin AB pazarındaki rekabet gücünü koruması için karbon ayak izini azaltmaya yönelik yatırımlar yapmasını zorunlu kılıyor.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Türk sanayisinin yeşil dönüşümünü desteklemek amacıyla teşvik paketleri üzerinde çalışıyor. Bakanlık, CBAM’a uyum sağlamak isteyen ihracatçılara finansal destek sağlamayı ve düşük karbonlu üretime geçişi hızlandırmayı hedefliyor. Türkiye, karbon emisyonlarını azaltma sürecinde uluslararası fonlardan da yararlanarak bu geçişi destekleyecek stratejiler geliştiriyor.
AB ile ticaretini sürdürebilmek için karbon emisyonlarını azaltan bir üretim modeline geçmek zorunda olan Türk firmaları, başlangıçta yeni maliyetlerle karşılaşsa da, bu dönüşüm uzun vadede avantaj sağlayabilir. Avrupa pazarında karbon ayak izini azaltan ürünlere yönelik talebin artması, Türkiye’nin yeşil üretim konusunda öncü rol üstlenmesi için bir fırsat sunuyor.