“Yeni iş birliği ve ortaklıklar kurmayı hedefliyoruz”
Türkiye’nin bu büyük potansiyelini, Asya-Pasifik iş dünyasına göstermek istiyoruz. Aramızdaki ticareti ve yatırımları arttırmayı, yeni iş birliği ve ortaklıklar kurmayı hedefliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Asya Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu (CACCI) işbirliğinde organize edilen Asya-Pasifik Ekonomi Zirvesi, bugün başladı. 23-24 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek zirvede 5 trilyon dolarlık Asya-Pasifik pazarıyla Türk iş dünyasını buluşturacak.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bugün başlayan Asya-Pasifik Konferansı’nın bilgilendirme toplantısında konuştu. Hisarcıklıoğlu, dünya genelindeki büyümenin yüzde 60’ını Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki ülkelerin sağladığını belirterek, “Bu bölge dünya ticaret hacminin yüzde 30’unu, dünya ekonomik büyüklüğün yüzde 23’ünü kapsıyor. Dünyadaki küresel büyümeyi sürekli bu bölge devam ettirmektedir. Bu bölge dünyaya göre daha hızlı büyüyor. 2018 büyüme ortalaması yüzde 5,6, 2019 büyüme beklentisi ise yüzde 5,4 aynı dönemde dünyadaki büyüme yüzde 4 civarında” dedi.
Asya-Pasifik ülkelerinin yılda 470 milyar dolar uluslararası yatırım yaptığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, Türkiye gelen yatırımların yılda 1 milyar dolara ulaşmadığının altını çizdi. Hisarcıklıoğlu, “Bugüne kadarda bu ülkelerden ancak 7 milyar dolar FDI çekebilmişiz. Yani ne Asya-Pasifik bizim radarımızda, ne biz Asya-Pasifik’in radarına girmişiz. İşte bu tabloyu değiştirmek, eksenimizi genişletmek istedik” ifadelerini kullandı.
Asya Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu’nun (CACCI), 28 ülkeden yaklaşık 3 milyon şirketi temsil ettiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Biz de Türkiye olarak, Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki işadamlarıyla, güçlü bir ekonomik entegrasyon istiyoruz. Küresel ekonomi için, Asya-Pasifik Bölgesi’nin büyüyen önemini dikkate alıyoruz. Bundan herkesin kazanacağı sinerji ortaya çıkarmak için çalışıyoruz. Bölge ülkeleriyle Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler, olması gereken düzeyde değil. Asya-Pasifik bölgesinin ihracatımız içinde payı yüzde 7, ithalatımız içindeki payıysa yüzde 24” şeklinde konuştu.
“Asya-Pasifik Ekonomi Zirvesi’nin Türkiye’de yapılmasının önemi büyük”
Hisarcıklıoğlu, Türkiye olarak, Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki işadamlarıyla, güçlü bir ekonomik entegrasyon istediklerini vurgulayarak, “Küresel ekonomi için Asya-Pasifik Bölgesi’nin büyüyen önemini dikkate alıyoruz. Bundan herkesin kazanacağı sinerji ortaya çıkarmak için çalışıyoruz. Bölge ülkeleriyle Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler, olması gereken düzeyde değil. Asya-Pasifik bölgesinin ihracatımız içinde payı yüzde 7, ithalatımız içindeki payıysa yüzde 24. Yatırımlarda da benzer bir tablo söz konusu” diye konuştu.
2000-2017 döneminde Türkiye’ye, 150 milyar dolar uluslararası yatırımın geldiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: “Asya-Pasifik ülkelerinin buradaki payı sadece yüzde 5, yani 7 milyar dolar. TOBB olarak, CACCI üyelerini, stratejik ortak kabul ediyoruz. Vizyonumuz, Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki iş dünyasıyla, Türk iş alemi arasında, güçlü ve kalıcı ekonomik entegrasyon sağlamak. CACCI Konferansı’na Türkiye’nin ev sahipliği, Asya-Pasifik Bölgesi ülkelerinin iş dünyası çatı örgütleriyle, şirketlerinin, ilk defa bizlerle bir araya gelmesini mümkün kıldı. Böylece Türkiye’nin bölgedeki görünürlüğü artacak. Bugüne kadar istediğimiz ölçüde kuvvetli ekonomik ilişki kuramadığımız, Asya ülkelerine yakınlaşmamıza yardımcı olacak.
Zira 21. yüzyılın bir Pasifik Yüzyılı olması öngörülüyor. Akdeniz, eski dünyanın okyanusuydu. Atlantik, bugünün okyanusu. Pasifik ise geleceğin okyanusu. Dünya ekonomisinin ağırlık merkezi, Uzak Asya’ya kayıyor. Yani Pasifik Yüzyılına girmiş bulunuyoruz. Bir tarafta Japonya ve Kore gibi inovasyon ve teknoloji devleri, diğer tarafta Pakistan, Endonezya, Vietnam, Filipinler gibi yükselen pazarlar Her türlü ürünün, farklı kalite ve ölçeklerde üretildiği bir bölge. 3 milyarın üzerinde tüketicisiyle, en büyük küresel pazar burada. Gerek ekonomik büyümeler gerek mal ve hizmet ithalat artışı, dünya ortalamasının üzerinde bulunuyor”.
Asya-Pasifik Bölgesi’nin, dünya ekonomisinin gidişatını belirleyici bir güce sahip olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, dünya dengelerinin değiştiği bu dönemde, Asya-Pasifik Ekonomi Zirvesi’nin Türkiye’de yapılmasının öneminin büyük oluğunu söyledi.
“Yeni iş birliği ve ortaklıklar kurmayı hedefliyoruz”
Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin 100 milyar dolar mal, 43 milyar dolar hizmet ihracatına sahip olduğunu, İtalya ile Çin arasında en büyük sanayi üretim kapasitesini kurmuş bir ülke konumunda bulunduğunu belirterek, “Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin 6. büyük tedarikçisi haline gelmiş bir ülke. Türkiye’nin bu büyük potansiyelini, Asya-Pasifik iş dünyasına göstermek istiyoruz. Aramızdaki ticareti ve yatırımları arttırmayı, yeni iş birliği ve ortaklıklar kurmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Seçtikleri 5 temel alanda ortak çalışma yaptıklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birincisi kadın ve gençlerin girişimciliğin geliştirmesi. Zira zenginliği getiren girişimciliktir. Türkiye son 10 yılda özellikle kadın girişimci artışında çok başarılı oldu. Bu konuda büyük emek veren Kadın ve Genç Girişimci Kurullarımızı tebrik ediyorum. 10 yıl önce sadece 75 bin olan kadın girişimci sayısını, bugün 110 bine çıkardık. Yani 85 yılda sağlanan rakamın yarısı, son 10 yılda geldi.
İkinci konu, sağlık, eğitim, turizm, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörlerinde birlikte çalışma fırsatlarının değerlendirilmesi. Özellikle sağlık, eğitim ve turizm, ülkemizin hızla gelişen sektörleri, burada büyük iş potansiyelimiz var. Bilgi-iletişim ise 21. asrı şekillendiren teknoloji. Gelecekte 2 tip ülke olacak, teknoloji üretenler ve başkalarının ürettiğini para verip alanlar. Biz ilk grupta olmak istiyoruz.
Üçüncü konumuz, gıda, tarım, su, enerji ve çevre alanlarında işbirliği. Tüm bunlar, yaşamın devamı için kritik önemde. Hatta ilerde, milli güvenlik sorunu hale gelecekler. Dördüncü konu, KOBİ’leri geliştirmeye yönelik ortak çalışmalar yapılması. Zira ekonomilerin temek direği KOBİ’ler. Dinamizm, inovasyon, piyasada rekabet sağlanması, hep KOBİ’lerle mümkün. KOBİ’lerimiz arasında işbirliği ve ortaklık kurmayı konuşacağız. Beşinci ve son konumuz, ticareti kolaylaştırma. Böylece aramızdaki ticari engellerin tespiti ve bunların kaldırılması. Günümüzde küresel ekonomiye en büyük tehdit, korumacılık ve engeller.
(İHA)